CHP'li Sarı'dan Varank'a: Gökçek'ten mi öğrendin parsel parsel satmayı?

TBMM Genel Kurulu'nda zeytinlik alanların madencilik faaliyetine açılmasını da içeren torba kanun teklifi görüşmeleri sırasında ‘faşist’ tartışması yaşandı.


 CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı kanun teklifinin 19’uncu maddesi ile konuşmasına “AK PARTİ sıralarına sesleniyorum” diyerek başladı. CHP’li Sarı devamında, “Biraz önce bir açıklamada bulundu. ‘Burası şirketlerin değil, milletin Meclisi’ dedi Sayın Akbaşoğlu. Biz de tam onun için buradayız, Milletin hakkını savunmak için buradayız. Şirketlere hizmet eden anlayışın karşısında, milletimizle sizin karşınızda olmak için biz buradayız. Faşist uygulamalardan bahsediyorsunuz, o uygulamalar sizin uygulamalarınız” diyerek AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’nun sözlerine tepki gösterdi.

TBMM Genel Kurulu’nda 19’uncu maddenin görüşüldüğü sırada söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu “Teklifi niçin getirdiğimizle ilgili AK PARTİ Grubundan arkadaşlarımız üç günlük bu haftada, bütün görüşmelerde bunun gerekçesini açıkladılar bütün görüşmelerde bunun gerekçesini açıkladılar. Köylülerle görüşüldü, sendikalarla görüşüldü, muhtarlarla görüşüldü, herkesle görüşüldü. Burası şirketlerin Meclisi değil, milletin Meclisi” açıklamasında bulundu. Daha sonra kürsüye gelen CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, AK Parti sıralarına seslenerek “Bu millete yaptığınız yeter artık, yeter! Bu kanun hükmündeki kararname faşist bir uygulamadır, kabul edin bunu. Şirketlerin kanunudur, vatandaşın, milletin değil” ifadelerini kullandı.

“SAHİBİNDEN SATILIK VATAN TOPRAĞI”

CHP’li Serkan sarı konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Buranın ruhu tam da şu: Sahibinden satılık vatan toprağı. Biz ‘Zeytin vatandır, satılmaz.’ diyoruz, siz parsel parsel satmak için uğraşıyorsunuz.  Sayın Varank'a soruyorum: Melih Gökçek'ten mi öğrendi parsel parsel satmasını? Osman Gökçek mi verdi bu dersleri? Çıksın açıklasın. Vatan toprağını sat-tır-ma-ya-ca-ğız! Burada da direneceğiz, sokakta da.”

“BU YASA YAĞMA VE TALAN YASASI”

Kaçak enerji yatırımlarımızı affetmeye çalışıyorsunuz. Yandaşa indirim, süre uzatımı adı altında kıyak çekiyorsunuz. Kim için, ne için, çıkın açıklayın. Kime destek oluyorsunuz? Kimin cezalarını affetmek istiyorsunuz? Bu kanun tam bir AKP kanun teklifi. Bu kanuna bakınca sizi görüyorum sizi, sizin anlayışınızı, bu memleketin cumhuriyetinin değerlerini tek tek satan AKP'yi görüyorum bu kanun teklifinde.  Bu yasa, yağma ve talan yasası.

“BELEDİYELERİN GELİRLERİNE EL KOYMAK NİYETİNİZDESİNİZ”

“Belediyelerin gelirlerine el koymak, yandaş şirketlere peşkeş çekmek için, doğayı, yaşamı yok etmek için hazırladığınız bir yasa. ‘Yaptım, oldu.’ anlayışıyla hazırladınız, olmayacak. Bu memleketi size sattırmayacağız, sonuna kadar direneceğiz. Affettiğiniz şirketleri açıklasanıza. Hangi şirkette kaç para affettiniz? Kime ne peşkeş çekiyorsunuz? Hanginizin şirketleri var burada? Çıkın, açıklayın. Hanginizin? Hangi firmalar bunlar, çıkıp açıklasanıza.

Sizin zihniyetinizi biz biliyoruz. Siz gelmeden önce ‘ÇED Gerekli Değildir’ raporu on yılda 6 bin 200 defa verildi. Peki, sizin iktidarınızda kaç defa biliyorsunuz? 10 bin değil, 20 bin değil, 50 bin değil, 77 bin kere ‘ÇED Gerekli Değildir’ raporu verdi sizin iktidarınız. Çevre etkileriyle hiç işiniz yok, doğayla işiniz yok, yaşamla işiniz yok, havayla, suyla toprakla işiniz yok, varsa yoksa rantınız para, para, para, sizin tek derdiniz bu. Yazıklar olsun size!  Bu toprakları korumak için yasalar çıktı; zeytinleri koruma kanunu, ormanı koruma kanunu...meraları koruma kanunu, bu kanunları yok sayan kanun çıkarmaya çalışıyorsunuz. Bu milletin Meclisinin kanunlarını yok sayamazsınız.

“ZEYTİNLİK DÜŞMANLARI”

“Nedir bu zeytinliklere olan düşmanlığınız anlamıyorum. Geldiğinizden beri 10 defa bu yasayı delmeye çalıştınız, şimdi de 11'inci hamleniz. Bu zeytinlerle ne sizin sorununuz arkadaşlar ya! Nedir derdiniz? Düşün artık şu memleketin yakasından! Sokakta insanlar çadırlarda açlık grevi yapıyor, meydanlarda itirazlarını dile getiriyor, sesini yükseltiyor, siz diyorsunuz ki: ‘Milletin Meclisi’ Buyurun, dinleyin milleti, taleplerini dinleyin, şirketlerin peşinde koşacağınıza vatandaşa hizmet için çıksanıza yola! Vatandaştan oy isterken neredeydi aklınız?

“MAPEG'İ TALANIN MERKEZİ HALİNE GETİRDİNİZ”

“Orman iznini, tarım iznini, imar iznini yok sayan -neymiş- süper izin yasası çıkarıyorsunuz. Arkadan dolanın, her zaman yaptığınız gibi, yasaları yok sayın! Orman arazilerine, zeytinlere, meralara, millî parklara, sit alanlarına, sulak alanlara, her yere gözünüzü diktiniz. Neymiş? Acele kamulaştırma kararıyla vatandaşın zeytinliklerine, arsalarına, tarlalarına, ormanına çökmeye çalışıyorsunuz. Hangi yetkiyle ya! Sizin babanızın malı mı burası? Kafanızın estiği yere çökecek misiniz? Bu mu artık? Nerede kanun, nerede devlet, nerede millet! Hadi çıkın, bunu açıklayın!

“BURHANİYE’DE 45 AĞACI TAŞIDINIZ 5 YAŞIYOR”

Sadece bu kanunla 78 bin 500 zeytinliği söküp atacaksınız. Neymiş? Taşıyacakmışsınız. Niye? Yıkacağınız, yakacağınız yerlerin parsel parsel, pafta pafta raporları var. Bu ağaçları nereye dikeceğinizi niye beyan etmiyorsunuz? Nerede onların planları? Oldubittiye getireceğiz, değil mi, her zaman olduğu gibi. Dikiyorsunuz, daha önce de yaptınız, Burhaniye'den örnek vereyim, 45 tane ağacı söktünüz, diktiniz, 5'i sağ kaldı. Burada çıkanlar diyor ki: ‘Hepsi yaşıyor transfer edilenlerin.’ Yaşamıyor, yalan söylüyorsunuz, bu kürsüde yalan söylüyorsunuz, yalan!